|
Home
|
TOYOTA
ÜRETİM SİSTEMİ 1-En
kaliteli otomobil 2-En
düşük maliyette 3-Mümkün
olan en kısa sürede,zamanında Bu
amaçlara da sistemin işlemesini sağlayan çalışanların
insanlığına azami saygıyı göstererek ulaşmak
istemektedir.Yukarıda belirtilen hedefler herbir üretim prosesinden tüm
mudaların yani değersiz katkıların tamamen ayıklanması
ile gerçekleştirilmektedir.Çalışma yerinde buna ulaşmanın
en doğru yolu da Toyota üretim sisteminin (TPS) temeli olan Toyota
Standardize Çalışmasıdır.En kaliteli arabayı yapmak
pek güç olmasada bunu düşük maliyetle üretmek çok zordur.Düşük
ücret vermek de üreticinin ilk anda akla gelen pek çok maliyet düşürücü
seçenekten biridir.Yanlız çalışanların katkıları
hakettikleri biçimde değerlendirilmezse bu katkılar kısa sürede
kesilir.Sistemin özünde çalışanların atılımcı
ve yaratıcılıkları olduğundan , verilen kararlarda mümkün
olabildiğince sistemi iyi tanıyan kişilerin , yani işçilerin
doğrudan katılımı sağlanmaktadır. Bu
güçlüklere ek olarak birde son ürünün kullanıcının istediği
anda emrine sunulmasının sağlanması vardır.Bunun için
de büyük esneklik ve üretimi mümkün olan en kısa sürede yapabilme
becerisi gerekmektedir.Dolayısıyla bu hedeflere ulaşmak önemli
ve titizlikle hazırlanmış standartlar gerektirmektedir.Yanlızca
yüksek kalite ve düşük maliyetin zamanında sağlanması
yeterli olmamakta aynı zamanda işçi güvenliğine azami özeni
gösterecek ve operasyonları kolaylaştıracak standartlar da
yerleştirilmelidir. Tüketici
zevkleri gittikçe daha hızlı değişmekte , durmadan yeni
model ve seçeneklerin ortaya çıkarılması gerekmektedir.Bu da
yapısal olarak esnek olmayan bir üretim sistemine esneklik
gerektirmektedir.Büyük riskler ve belirsizlikler
, yüksek mali yatırımlar , sürekli değişen
zevkler ve uzun bir üretim süresi bu dünyanın özellikleridir.Tüm üreticiler
temelde aynı ortamda faaliyet göstermekle beraber , bazıları
diğerlerinden daha fazla başarılı olmaktadırlar. Toyota
en başta maliyetler ilkesi ni reddetmektedir.Maliyetler ilkesi
temelde satış fiyatının maliyet artı kara eşit
olduğunu söyler.Bununla beraber bu kavram kabul edildiği takdirde ,
maliyetler arttığında satış fiyatı da karı
güvence altına alabilmek için piyasanın fiyat artışını
kaldırıp kaldıramıyacağına bakmadan arttırılmalıdır.Bunun
yanında Toyota , maliyet indirimi ilkesini kabul etmektedir.Eğer
maliyetlerin prensibi satış fiyatı = maliyet + kar
ise , maliyet indirimi de kar = satış fiyatı -
maliyet dir. MALİYET İNDİRİMİ İLKESİ
: Kar = Satış Fiyatı - Maliyet Bu
formullereki matematiksel ilişkiler aynı olmakla beraber , değişkenlerin
gerisindeki kavramlar tamamen farklıdır.Bir başka deyişle
, satış fiyatı piyasa koşullarına göre saptanmaktadır.Kar
da ancak maliyetler bu fiyatın altında tutulduğu zaman elde
edilebilir.Anlayış , maliyetlerin gerçekten düşürülebileceği
anlayışıdır.Toyota , maliyetlerin gerçektende kullanılan
üretim metoduna göre değiştiğini görmüştür.Araba
yapmanın bazı yolları diğerlerinden aha pahalıya
gelmektedir.Üretim prosesinin bazı yönleri kesinlikle gerekli , bazılarıysa
değildir.Neyin kesinlikle gerekli , neyin kesinlikle gerekli değil
olduğunun ayrımını yapmak , üretim maliyetlerini düşürmenin
anahtarıdır. MUDA
KAVRAMI Muda
, 3Mler olarak adlandırılan kavramlardan biridir.Diğer ikisi
de Muri ; aşırı yük ve Mura ; düzensizliktir.Bunların
üçünü birden ortadan kaldırmak verimli , rasyonalize bir üretime
olanak sağlayacaktır. Muri
, bir insanı ya da makineyi doğal sınırlarının
ötesine zorlamaktır.İnsanları aşırı yük altına
sokmak güvenlik ve kalite sorunlarına neden olur , makineleri aşırı
yüklemek de arızalara ve hatalara yol açar.Mura , ilk iki Mnin bir
karışımı olarak görülebilir.Bazen artan kapasite , bazen
de aşırı yük olmaktadır.Böyle düzensizlikler düzensizbir
üretim programına ya da dalgalanan bir üretim miktarına neden
olurlar.Üretimde düzensizlik elde her zaman en yüksek üretim düzeyini karşılamaya
yetecek miktarda araç gereç , malzeme ve insan bulundurmayı gerektirdiği
için , Muda Muranın otomatik sonucudur. Mudayı
ortadan kaldırmak için ilk adım onu tanımayı öğrenmektir.Üretimin
hangi aşamaları erçekten gereklidir , hangi aşamaları ürüne
değer katmaktadır ve hangi aşamalar katkıda bulunmaz ,
bunların açık olarak belirlenmesi gerekmektedir.Gerçekte , işyerleri
incelendiğinde Mudaların son derece fazla sayıda olduğunu
ve katma değer sağlayan operasyonların şaşırtıcı
derecede az olduklarını görülür.Muda heryerde görülmektedir ve
yedi kategoride sınıflandırılmıştır: 1-Aşırı
yükleme mudası:Çok fazla miktarı çok çabuk üretmek 2-Bekleme
mudası:Parçaların teslimatını ya da bir makinanın
bir turu bitirmesini beklemek 3-Taşıma
mudası:Tüm taşımalar gerçekte muda olduklarından en az
miktarda tutulmaları gerekmektedir. 4-Prosesteki
mudalar:Aşırı işleme 5-Envanter
mudası:İşi yapmak için gereken asgari miktardan fazlası 6-Hareket
mudası:Katma değere doğrudam katkıda bulunmayan herhangi
bir hareket 7-Düzeltme
mudası:Herhangi bir onarım muda kapsamına girer. Toyota
üretim sistemi Mudanın her türünü ortadan kaldırmaya çalışmakla
beraber , aşırı üretim Mudasına özel dikkat gösterir.Aşırı
üretimin iki türü vardır.Gerekenden fazla miktarda
ve gerekenden daha hızlı üretim yapmak.Her ikisi de fazla
envanter yaratırlar ve her ikiside ortadan kaldırılması
gereken mudalardır. İlk
görüş , yani belli bir malı fazla üretmekten kaçınılması
gerektiği , yeterince açıktır.Kimse elinden çıkaramayacağı
aşırı bir bitmiş ürün envanterini istemez.İkinci görüş
, yani hiçbir şeyin gerekenden daha kısa zamanda üretilmemesi
gerektiği ise daha az bilinmekle beraber aslında aynı görüşün
bir devamıdır.Herhangi bir zamanda hiç kimse gelecekte hangi maldan
ne kadar üreteceğini bilemez.Kesinlikle bilinmesi gereken tek şey
şimdi gereken miktardır. Herhangi
bir şeyi kesinlikle gerektiğinden daha kısa zamanda üretmek çeşitli
ziyanlara neden olur.Daha kısa zamanda üretmek depolanması gereken
parçalar olması demektir , bu da depo alanı , onlarla ilgilenecek
birisi ve taşıma masraflarına para bağlanması
demektir.Eğer üretilen mal daha sonra gerekecekse bile bu kötüdür ama
eğer mallar çok çabuk üretilmişlerse , sonradan bunlara gerçekten
ihtiyaç olup olmayacağını da bilinemez.Aksine üretim olabildiğince
az miktarda evvanterle , tercihen yanlızca bir sonraki aşamada
proses edilecek ya da montajı yapılacak tek bir parça ile gerçekleştirilmelidir.Bu
, geleneksel üretim yönetimi düşüncelerinin aksine bir kavram
gerektirir ; üretilen ya da montajı yapılan parçalar hemen
gerekmiyorsa makine ve işgücünün boş durmasının
istenebileceği kavramı. Geleneksel
düşünce tarzı makine ve işgücünün pahalı olduğunu
ve bu nedenle mümkün olduğu kadar tam kapasiteye yakın çalıştırılmaları
gerektiğini savunur.Ayrıca , geleneksel düşünce üretilen
miktar ne kadar fazla olursa , üretimin o kadar ucuza geldiğini kabul
eder.Bu kesinlikle mal başına maliyet temelinde doğru
olabilmekle beraber , sabit masraflar ve malzeme masrafalrı söz konusu
olduğunda geçerliliğini yitirir. Bir
otomobilin üretiminde kullanılan malzemeler , satın alınmalarından
bitmiş ürünün satılmasına kadar geçen süre içinde muazzam
miktarlarda paranın bağlanmasına neden olurlar.Herbir arabada
binlerce pahalı parçanın bulunduğu otomobil endüstrisinde
envantere bağlı olmaması durumunda bu paradan kazanılabilecek
faiz de çok büyüktür.Proses içi envanteri kısarak kaybedilen kazanç
miktarını azaltmak , potansiyel olarak büyük bir tasarruf kaynağıdır.Bu,Toyota
üretim sisteminin başlıca hedeflerinden biridir.Malzemeyi hızla
üretime alıp çıkarmak doğrudan parçalara bağlı
paradan tasarruf sağlamanın yanısıra , üretim hazırlık
süresini de azaltarak esnekliği artırır.Malzemeler sistemin içinde
ne kadar çabuk ilerlerse , hazırlık süresi de o kadar kısa
olur ve esneklik de o kadar artar. Doğal
olarak , asgari envanter ile üretim yapmak bir miktar risk gerektirir , yedek
stok bulundurmamak , başka şeylerin yanısıra , bir kusurla
karşılaşıldığında kullanılacak yedek
parçaların bulunmaması demektir.Bu nedenle %100 kalite kesinlikle
gereklidir.Asgari envanter ve %100 kalite ile üretim yapmak , Toyota üretim
sisteminin iki temel direği sayesinde gerçekleştirilir ; tam zamanında
üretim (JIT) ve Jıdoka.Sistemin tamamı Toyota standardize çalışmaları
ve Kaizen le işlemektedir. TAM
ZAMANINDA ÜRETİM İlk
kez Toyota Motor fabrikası başkanı , Taiichi Ohno tarafından
1940 yıllarında geliştirilip , uygulanmaya konan Tam zamanında
üretim (TZÜ) yaklaşımı , Japonların savaş sonrası
içinde bulundukalrı ekonomik koşulların bir sonucu olarak
ortaya çıkmıştır. İkinci
dünya savaşı sonrası , zaten kısıtlı olan doğal
kaynaklara işgücü ve sermaye kaynaklarınında yetersizliği
eklenince Japonya , ekonomik varlığını sürdürebilmek için
kısıtlı olan kaynakları mümkün olan en düşük
maliyetle kullanmayı öğrenmek zorunda kalmıştır.Tam
zamanında yada Just In time üretimin ortaya çıkışında
bu tür bir gereksinim yer almaktadır. Taiichi
Ohno , öncelikle Amerikan süpermarket sisteminden etkilenmiştir.Bir süpermarkette
ara aşamalar yoktur ve müşteriler doğrudan çok sayıda
farklı ürünle karşı karşıya gelmektedirler.Bu arada
bozuk yada kalitesiz ürüner ile aranan bir malın bulunmaması ya da
değiştirme ve iade gibi sorunlar doğrudan müşterilere
yansımaktadır.Genellikle boşalan raflar bir mal için sipariş
verme noktasını beklerken , büyük hacimli ürünler için stok
alanları ayrılmıştır.Süpermarket ortamındaki
bazı ilke ve uygulamaları başlangıç noktası olarak
alan Taiichi Ohno ,Toyota üretim sistemi ve JIT felsefesini geliştirmiştir. 1971
petrol krizi sonrasında JIT felsefesinin önemi diğer Japon firmaları
tarafından anlaşılmış ve bu yaklaşım ülke
genelinde uygulanmaya başlanmıştır.1980lerin başından
itibaren JIT sistemlerinin Amerika ve Avrupada uygulanmaya başladığı
görülmektedir.Amerikada yapılan bir araştırmaya göre 1987 yılında
bu ülkede JIT yaklaşımı uygulayan işletmelerin oranı
%25 iken , bu oranın 1992 de %55 e yükseldiği belirlenmiştir. Tam
zamanında terimi , genellikle sloganlaşan tanımıyla sadece
gerekli parçaların , gerekli olduğu miktarlarda , gerekli görülen
kalite düzeyinde , gerekli olduğu zaman
ve yerde üretilmesi durumunu açıklar.Fakat bu tanım tam zamanında
üretimin daha geniş anlamda israfın önlenmesi yoluyla
maliyetlerin azaltılması şeklindeki temel hedefini dolaylı
olarak açıklamaktadır.Tam zamanında üretim sistemi , literatürde
, sıfır envanter , stoksuz üretim , Japon üretimi , Toyota üretim
sistemi , Ohno sistemi , Yalın üretim yada kanban sistemi şeklinde
adlandırılabilmektedir. Tam
zamanında üretim felsefesinin temelinde , üretimin tüm aşamalarında
israfın önlenerek maliyetlerin azaltılması hedefi yer alır.Bir
işletmede , ancak tüm israfın önlenebildiği noktada tam
zamanında üretim gerçekleşecektir , başka bir anlatımla
tam zamanında üretimin gerçekleşebilmesi israfın ne ölçüde
engellenebildiğine bağlıdır.Sıfır stok ve sıfır
hata tam zamanında üretim sisteminin idealize edilmiş işletme
hedefleri olarak tanımlanmaktadır.Ancak bu hedeflere ulaşmak
pratik olarak mümkün olmadığından , burada önemli olan , bu
iki hedef doğrultusunda sürekli gelişme çabalarını yoğunlaştırmak
ve bu yolla israfı önleyip , maliyetleri azaltabilmektir.Maliyetler
azaltıldığında ise işletme karlılığı
artacaktır. TAM
ZAMANINDA ÜRETİM SİSTEMİ UNSURLARI Tam
zamanında üretim ortamında ; üretimin tüm aşamalarında
israfın ortadan kaldırılması hedefine ulaşabilmek için
, aşağıda belirtilen ikincil hedeflerin gerçekleştirilmesi
gereklidir: 1-Miktar
ve çaşit açısından talepteki günlük ve aylık
dalgalanmalara sistemin adaptasyonu sağlamak üzere , kalite kontrol
fonksiyonunun geliştirilmesi 2-Her
sürecin , sonraki süreçlere sadece iyi parçaları göndermesini sağlamak
üzere ; kalite güvencesi sisteminin kurulması 3-Sistemin
insan kaynağını kullanarak , maliyet azaltma hedefine ulaşabilmesini
sağlamak üzere ; insana saygının baskın olduğu bir
örgütlenme kültürünün oluşturulması. sistemin
çıktıları ; maliyetler , kalite ve insana saygı olarak özetlenebilir.Tam
zamanında üretim sistemi , bu çıktıların elde
edilmesinde dört temel kavramdan yararlanmaktadır: Tam
zamanında kavramı , sadece gerekli parçaların , gerekli
miktarlarda , gerekli olduğu zaman üetilmesi durumunu açıklar. Otonomasyon
(Japonca JIDOKA ) kavramı , otonom hata kontrolu olarak tanımlanabilir.Otonomasyon
hatalı parçaların üretim akışına karışıp
sonraki sonraki süreçlerde üretimi kesintiye uğratmasını
engelleyerek tam zamanında kavramını destekler. Esnek
işgücü (Japonca SHOJINKA) kavramı , talep dalgalanmaları karşısında
işgücü sayısının değiştirilmesidir. Yaratıcı
düşünce (Japonca SOIKUFU) kavramı ise çalışanların
önerileri ile sürekli gelişmenin sağlanmasıdır. Tam
zamanında üretim ortamında bu dört kavramın gerçekleştirilebilmesi
aşağıda belirtilen sistemlerin devreye girmesi ile sağlanmaktadır: 1-Tam
zamanında üretimi gerçekleştirebilmek için kanban sistemi 2-Talep
dalgalanmalarına uyum sağlayabilmek için üretim dengeleme yöntemleri 3-İmalat
ön sürelerini azaltmak için tezgah hazırlık zamanlarını
azaltma yöntemi 4-Hat
dengesinin sağlanmasıiçin operasyonların standardizasyonu 5-Esnek
işgücü kavramını gerçekleştirebilmek için yerleşim
planlaması ve çok fonksiyonlu işçiler 6-Sürekli
gelişmeyi sağlamak üzere sorun çözme grupları ve öneri
sistemleri 7-Otonomasyon
kavramını gerçekleştirebilmek üzere görsel kontrol
sistemleri 8-İşletme
genelinde kalite kontrol yaklaşımını uygulayabilmek için
işlevsel yönetim modeli. KANBAN
SİSTEMİ Tam
zamanında üretim sadece gerekli parçaların , gerekli oldukları
miktarlarda ve gerektiği zaman üretilmesi olarak tanımlanmaktadır.Üretimi
tam zamanında gerçekleştirebilmenin ön koşulu ise , tüm süreçlere
ne zaman ve ne miktarlarda üretim yapacaklarını zamanında
bildiren bir bilgi sisteminin kurulmasıdır.Tam zamanında üretim
ortamında bu işlevi gerçekleştiren sistem Kanban sistemidir.Bu
bağlamda , kanban tam zamanında üretimi gerçekleştiren önemli
bir araçtır ve Toyota üretim sisteminin temel alt sistemlerinden biri
olarak tanımlanabilir. Üretim
kontrol sistemleri iten ve çeken sistemler olmak üzre temel olarak iki gruba
ayrılabilir.Klasik sistemler iten sistemlerdir.Üretim ve envanter
kontrolu , tahmin edilen talep değerlerine dayanır ; bu değerlere
göre üretim çizelgesi saptanır.Bu ortamda , üretim süreçleri daima
bir sonraki sürecin ihtiyacını karşılayacak şekilde
üretim yaparlar.Ancak bu durumda üretim süreçlerinden birinde oluşacak
bir sorundan yada talepteki bir dalgalanmadan kaynaklanan değişikliklere
hızla uyum sağlamak kolay değildir.Bu tür düzenlemelerin
oldukça zaman alıcı olmasından dolayı , iten sistemlerde
süreçler arasında stok bulundurmak yoluyla değişikliklere
uyum sağlanır.Bu nedenle klasik sistemlerde üretimin sürdürülebilmesi
için yüksek ara stoklarla çalışmak kaçınılmaz olmaktadır. Diğer
taraftan tam zamanında üretim sistemleri çeken sistemlerdir.Çeken
sistemler , sonraki süreçlerin önceki süreçlerden sadece tükettikleri
miktarda ve zamanda parça talep ettikleri ve çektikleri sistemlerdir bu
nedenle talebin çektiği sistemler olarak da adlandırılırlar.Çeken
sistemlerde , üretim çizelgesi
sadece son üretim sürecine gönderilir.Hangi ürünün ne zaman hangi
miktarda üretileceğinin sadece son süreç tarafından bilinmesi ,
bu sürecin bir önceki süreçlerden sadece kendine gereken parçaları
çekmesini sağlayacaktır.Diğer taraftan , bir sonraki aşamanın
parça çekimi olmadan , bir önceki aşamada üretim
yapılmayacak , sonuç olarak her aşama kendisinden sonra
gelen aşamaların taleplerini karşılamak üzere tam zamanında
üretim yapacaktır.Sonraki aşamaların önceki aşamalardan
sadece gerektiği miktarda parça çekmesi aşamalar arasında
oluşan ara stokların ve ara stok düzeylerinde gözlenen
dalgalanmaların minimize edilmesini sağlayacaktır. Çeken
sistem olarak tanımlanan tam zamanında üretim sistemlerinde kullanılan
üretim kontrol aracı ie kanban sistemidir.Bu ortamda , son üretim aşaması
dışındaki süreçlere üretim çizelgei gönderilmemekte , son
aşama dışındaki diğer üretim aşamalarında
çizelge bilgieri kanban aracılığıyla iletilmektedir.Bu
sistemde , hangi parçadan ne miktarda üretileceği "kanban" adı
verilen kartlar üzerinde belirtilmiştir. Kanbanlar
daima üretim akışına ters yönde ancak fiziksel birimlerle
birlikte sondan başa doğru hareket ederek üretim aşamalarını
birbirine bağlarlar.Üretim aşamalarının bu şekilde
birbirine bağlanması sonucunda ise sadece gereken parçalar ,
gerekli olan miktarda ve gerektiği zaman üretilmekte ve aşamalar
arasında ara stoklara ihtiyaç kalmamaktadır.Bu zincirin , işletme
dışında satıcılara kadar uzatılması
durumunda ise hammadde stokları da kaldırılmış
olacaktır. Uygulamada
genellikle iki tip kanban kullanılır: 1-Çekme
kanbanı:Bir sonraki istasyonun bir önceki istasyondan çekmek istediği
parça cinsi ve miktarını belirleyen parça/malzeme çekmek amacıyla
kullanılan karttır. 2-Üretim-sipariş
kanbanı:Bir önceki istasyonun üretmesi gereken parça cinsi ve miktarını
belirleyen üretim-sipariş kanbanı sadece üretim kanbanı
olarak da tanımlanmaktadır. Ayrıca daha başka kanban tipleride kullanılmaktadır.Temelde kullanılan kanban tipleri şunlardır:
KANBANLARIN
KULLANIMI Kanban
sisteminin işleyiş mekanizması
, çekme ve üretim sipariş kanbanlarının süreç içinde
nasıl kullanıldığının incelenmesi sonucunda açıklık
kazanacaktır.Bir sonraki süreçten başlamak üzere , kanban kullanımındaki
başlıca aşamalar aşağıdaki gibidir: 1-Sonraki
üretim sürecinin taşıyıcısı , yeterli sayıda
çekme kanbanı ve forklift yada tow-truck'a yerleştirilmiş boş
paletlerle (veya dollylerle) bir önceki sürecin stok noktasına gider.Bu
işlem , ya daha önce belirlenmiş zaman aralıklarında yada
kutuda belirli ayıda çekme kanbanı biriktiğinde tekrarlanır. 2-Sonraki
sürece ait taşıyıcı , stok noktasından parçaları
çektiğinde , paletlerdeki parçalara yapıştırılmış
olan üretim sipariş kanbanlarını çıkararak kanban kabul
kutusuna bırakır.Ayrıca boş paletleri de bu istasyonda önceden
belirtilmiş yere bırakır. 3-Çıkarılan
her üretim sipariş kanbanının yerine bir çekme kanbaı
yapıştırılır.Bu iki tip kanbanın değiştirilmesinde
çekme kanbanı ve üretim sipariş kanbanı üzerindeki
bilgilerin tutarlılık açısından kontrol edilmesi gerekir. 4-Sonraki
üretim sürecinde çalışma başladığında çekme
kanbanı , çekme kanbannı kutusuna bırakılır. 5-Önceki
üretim sürecinde üretim sipariş kanbanları kanban kabul kutusunda
ya belirli bir zaman noktaında yada belirli sayıda üretim yapıldıktan
sonra toplanır ve bu kartlar üretim sipariş kanbanı kutusuna bırakılır.Bu
işlemde , stok noktasında kartların çıkarılış
sırası aynen korunur ve bu sırayla kartlar kutuya yerleştirilir. 6-Üretim
sipariş kanbanlarının kutudaki sırasına göre parça
üretimi gerçekleştirilir. 7-Tüm
süreç boyunca , fiziksel birimlerin kanbanla birlikte haraket etmesi
gereklidir. 8-Önceki
süreçte fiziksel üretim tamamlandığında parçalar ve üretim
sipariş kanbanı stok noktasına yerleştirilir.Böylelikle
sonraki üretim sürecinin taşıyıcısı harhangi bir
zamanda gelip parçaları alabilecektir. HEIJUNKA Toyota
nın üretim planlama ve kontrol sisteminin hedefi olan bir terimdir.Düzenli-tekdüze
üretim de denir.Heıjunka düzenli ve bir sıralamaya tabi üretim , ya
da bir karışık model üretim bandı üzerinde farklı
model tiplerinin hem miktar , hem de sıralamalarını ortalamaya
getirmek demektir. Büyük
olasılıkla üretim düzeyinin bazen azami kapasiteye sıçradığı
, bazen düşük miktarlara indiği , bazı günler de üretilen mal
adedinin az çok düzenli olduğu üretim yerleri vardır.Temelde üretim
miktarlarındaki değişiklikler Mudaya neden olduklarından
, daha sık değişiklik daha fazla muda demektir. Tek
bir ay içinde bile üretim miktarının durmadan değiştiği
bir bantta üretim kapasitesi azami yüke göre olmalıdır.Bu da
işyerinde herzaman en büyük siparişi karşılayabilecek
miktarda makine , malzeme ve işgücünün hazır bulundurulmasını
gerektirir.Öte yandan iş yükünün azamiden az olduğu günlerde
makineler devamlı kullanılmayacak , işçi ve makinelerin boş zamanları olacak ve parçalar da
birikecektir.Bu ziyan edilen kapasite , Toyotanın düzenli üretiminin
kaçındığı gereksiz masraftır. İlk
adım , üretim miktarı için bir ortalama saptamaktır.Eğer
herbir iş yeri için bu ortalama tutturulursa , yukarda belirtilen sorun
çözülmüş olur.O halde yüksek verimlilik için gerekli miktarda makine
, parça ve işgücünün teminide kolaylaşır.Bununla beraber ,
otomobil işi karmaşık ve düzensiz olduğundan belirli bir
ortalama üretim düzeyi saptayıp bunu tutturmak göründüğü kadar
kolay değildir. Birden
fazla model gelişigüzel hatlara sokulursa her bir fabrikadaki iş
prosesi gelişigüzel değişecektir.İşleri karıştırıp
hata yapmak , bunların sonucunda da düzensizlikler , kalite bozuklukları
ve maliyet artışları ile karşılamak çok kolaydır.İşçilere
de makinelere de belli bir ön hazırlık süresi tanınması ve
işçilerin acele ettirileceği belli süreler yaşanması
gerekecektir ki üretim düzenlemesi ile kaçınılmak istenen budur.O
halde , gereken şey yanlızca üretim miktarını bir düzeye
çekmek değil , üretilen otomobil tiplerini de değiştirmemektir. Bir
yaklaşım , aynı tipteki tüm otomobilleri bir araya toplayıp
hepsini birden yapmaktır , buna sabit parti(lot) veya küme üretimi
denir.İşçiler araba tipinin ritmine alışırlar , birkaç
saat veya birkaç gün boyunca verimli bir şekilde çalışırlar
ve sonra yeni bir tipe yaniden uyum sağlarlar. Buradaki
tek sorun , çoğu fabrikanın bazı arabaları daha az bazılarını
daha fazla yapacağıdır.Bu çeşililik de fabrikayı
yeniden fabrikadaki işçilerin yavaş olduğu zamanlardaki fazla üretim
kapasitesi mudası ve yoğun zamanlardaki aşırı iş
yükü murisi arasındaki seçime getirir.Ayrıca sabit lot üretimi
herbir modelin stoğunun oluşmasını garanti eder ,
otomobiller bir modelin varyasyonlarından oluşan partiler halinde satılmadığından
partiler halinde de üretilmemelidirler.Her bir modelde kullanılan parçalarda
farklı olduğu için sabit parti üretimi farklı parçaların
partiler halinde kullanılacağı anlamına gelir.Bu da düzgün
, tam zamanında bir parça teslimat programını olanaksız kılmasa
da son derece güçleştirir.Sistem çapında , tedarikçiler de dahil
proses içi envanter birikimi olacaktır. Bu
üretim sorunları için en iyi çözüm , eldeki tüm farklı özelliklerin
ortalamasına dayalı programlama tarafından düzenlenmiş bir
üretimdir.Düzenlenmiş üretim araba modeli ve motor tipi gibi temel özelliklerin
yanı sıra , otomatik transmisyon , havalı direksiyon , air
conditioning vs. gibi seçime bağlı özellikleri de gözönüne alır.Böylelikle
üretim yanlızca gereken araba miktarına göre değil , müşterinin
talep edeceği araba tiplerine ve bunların yaklaşık satış
sıralarına dayandırılır.Heıjunka ve sabit lot üretimi
arasındaki temel fark budur. Sistemin
en önemli avantajı üretimin son derece düzgün yürümesi ve output ,
hatta hat kapasitelerinin bile müşteri taleplerine göre iyice
ayarlanabilmesidir.Üretim düzenlemesi , fazla kapasite mudasını ve
farklı miktarda iş isteyen farklı modellerin partiler halinde üretilmesinden
doğacak muri ve muraları ortadan kaldırmak için , tek bir modeli
ucuza maletme konusunda bant verimliliğinde sadece küçük bir kesintiyi
kabul eder.Üretim düzenlenmesinin yaraları büyük büyük olmakla
beraber uygulaması pek kolay değildir , sürekli dikkat ve ayarlama
ister. Düzenlenmiş
üretim toplam üretim sistemini mümkün olduğu kadar verimli ve esnek
hale getirir , zaman ve para israfını ortadan kaldırır ve çalışanlara
aşırı yük bindirmez.Ayrıca tüm prosesler arasında üretimi
dengeler , satılabilecek miktarda ve tipteki arabaların tam zamanında
üretimini olası kılar. OPERASYONLARIN
STANDARDİZASYONU Toyota
üretim sisteminin temel hedefi , israfın önlenmesi yoluyla maliyetlerin
azaltılmasıdır.Bu hedefin gerçekleşebilmesi ise üretimin
her aşamasında fazla envanter ve fazla işgücü gibi israf
unsurlarının ortadan kaldırılması ile sağlanacaktır. Üretimin
minimum sayıda işgücüyle gerçekleştirilebilmesi , büyük ölçüde
üretim işlemlerinin standardizasyonunu gerektirmektedir.Bu nedenle ,
Toyota sisteminde standart operasyon kavramı büyük önem
kazanmaktadır. Toyota
sisteminde operasyonların standardizasyonu ile gerçekleştirilmesi
gereken üç hedef vardır: 1-Standart
operasyonların ilk hedefi, el işçiliklerinde israf olarak tanımlanan
gereksiz hareketleri kaldırarak, verimliliği arttırmaktır.
Bu hedefin gerçekleşmesinde standart operasyon sıralaması
olarak tanımlanan ve her işçinin değişik operasyonları
hangi standart sırada gerçekleştireceğini belirleyen formlar çok
önemlidir. 2-Standart
operasyonların ikinci hedefi, üretim zamanları açısından tüm
süreçler arasında hat dengesinin sağlanmasıdır. Bu noktada
çevrim zamanı kavramının standart operasyonlara entegre edilmesi
gerekmektedir. 3-Standart
opeasyonların üçüncü ve son hedefi ise süreç içi envanter düzeylerinin
en aza düşürülmesidir. Bu bağlamda işçilerin standart
operasyonları gerçekleştirebilmeleri için gerekli olan minimum süreç
içi envanter düzeyi standart süreç içi envanter miktarı olarak
tanımlanmaktadır.Belirlenecek bu standart miktar , fazla süreç içi
envanterlerin azaltılmasına önemli katkıda bulunacaktır. Yukarıda
açıklanan bu üç temel hedefi gerçekleştirebilmek için standart
operasyonların; 1-Çevrim
zamanı 2-Standart
operasyon sıralaması 3-Standart
süreç içi envanter miktarı unsurlarını içermesi gerekmektedir. Diğer
taraftan operasyonların standardizasyonu sırasında gerek iş
güvenliği gerekse kalite kontrol konularının da göz önünde
bulundurulması gerekmektedir.Sonuç olarak ürün kalitesinin ve iş güvenliğinin
hangi noktalarda ve hangi sırayla kontrol edileceği de standart hale
getirilecektir.Bu durumda , Toyota ortamında iş güvenliği ve ürün
kalitesi operasyon standardizasyonunun ikicil hedefleri olarak gündeme
gelmektedir. Bilgiler
üç adet standardize çalışma formu halinde verilir.Her fabrikada
bulunan bu formlara bakarak herhangi bir kişi , bir bakışta
standardize çalışma yapıp yapılmadığını
görebilir.Çalışmalar , gerekli bilgiler bu formlar üzerinde yazıya
dökülmeden standardize edilmiş sayılmazlar. 1-Standardize
üretim kapasitesi formu 2-Standardize
iş kombinasyonu formu 3-Standardize
çalışma tablosu Standardize
üretim kapasitesi formu belli bir prosesteki her makinenin ulaşabildiği
azami üretim miktarını belirler.Bu , üretimdeki darboğazları
tanımlamak için yararlı olur.Standardize iş kombinasyonu formu ,
bir bakışta belli bir prosesteki işgücünün akışını
gösterir ve her adım için gereken kesin zamanı bildirir.İşgücünün
kullanılmasında yararlı bir araçtır.Standardize çalışma
tablosu bir işçinin iş sıralamasını belirten diyagram
olup , standardize Toyota çalışmasının diğer iki öğesini
, yani takt süresi ve standart proses içi stoku da kapsar.Standardize çalışma
tabloları kolaylık için her fabrikaya asılır.Fabrika yönetiminde
önemlidir ve sık kullanılır. Standardize
Toyota çalışmasının en önemli yönü , fabrikada bizzat
kuralları kullanacak olan insanlar tarafından ugulanmasıdır.Her
fabrika grup lideri kendi grubu için standardize çalışmadan
sorumludur.Aylık üretim programına ve grubun kapasitesine dayanarak iş
bölümü yapmak grup liderinin işidir.Üretim aydan aya değiştiğinden
ve standardize çalışma da buna uyum sağlamak için değiştiğinden
çalışanların esnek olmaları gerekmekdedir.Her çalışan
en azından kendinden önceki ve sonraki işi bilmelidir. İş
sıralaması ne kadar dikkatli yapılırsa yapılsın
sorunlar çıkacak ve sistemin geliştirilmesi gerekecektir.Toyota da
grup liderleri elemanlarında yardımıyla kalite , verimlilik ya da
güvenlik konularını geliştirme amacıyla her hangi bir
zamanda iş sıralamalarında değişiklik yapabilirler.Bu
nedenle her zaman bir standardize iş sıralaması olmakla beraber ,
bu başında saptanıp sonradan direk takip edilen bişey değildir.Standardize
çalışma esnek bir çalışma olup zaman içinde değiştirilebilir
ve geliştirilebilir. SÜREKLİ
GELİŞME Toyota
üretim sisteminde temel hedef , üretimin her aşamasındaki israf ve
verimsizliğin ortadan kaldırılmasıdır.Ancak bu sistemi
benzer hedefleri olan diğerlerinden ayıran temel fark , sistemin bu
hedefe bir takım insani değerleri zedelemeden ulaşmasıdır.Oysa
üretim yönetiminde bugüne kadar uygulanan değişik sistemlerde
verimlilik artışları işgücü üzerinde yoğunlaşan
talepler sonucunda elde edilmiştir. Verimlilik
artışından söz edebilmek için , ya aynı üretim miktarına
işgücü düzeyini azaltarak ulaşmak ; ya da aynı işgücüyle
giderek daha fazla üretim yapmak gerekmektedir.Her iki durumda da , işgücü
açısından kabul edilemiyecek ödünler söz konusu olacaktır.Toyota
uygulamasında ise , verimlilik ve işgücü arasındaki ikilem ,
kalite kontrol çemberleri olarak adlandırılan küçük gruplar aracılığıyla
olumlu iyileştirmeleri başlatarak çözümlenmiştir.Bu noktada sözü
edilen iyileştirmeleri üç ana başlık altında toplamak mümkündür: 1-Gereksiz
hareketlerin kaldırılması amacıyla el işçiliklerinin
rafine edilmesi 2-İşgücünün
ekonomik kullanımını sağlamak amacıyla yeni ya da gelişmiş
tezgahların kullanılması 3-Malzemelerin
kullanımında ekonomikliğin artırılması Bu
üç temel gruba ilişkin iyileştirmeler , ufak grup toplantılarında
, öneri sistemlerine benzer uygulamalar sonucunda elde edilmektedir.Bu
uygulamalara ek olarak Toyota ortamında kullanılan kanban sistemi de
verimlilik artışlarının elde edilmesinde önemli bir araç
olmuştur. TAKT
SÜRESİ Takt
süresi belli bir miktar işi - tek bir operasyonun yapılması ,
tek bir parçanın üretilmesi , ya da bütün bir arabanın montajının
yapılması gibi- bitirmek için gerekli zamandır.Bu süre aylık
üretim talepleri ve ay içindeki çalışma süresi olarak saptanır.Formulü
şu şekildedir: Takt
süresi = Günlük Toplam Çalışma Süresi / Günlük Toplam Üretim
Talebi Herbir
proses için kesin takt sürelerinin belirlenmesi bir otomobile zamanında
katılan pekçok farklı parçanın yapılmasının ve
bunların bant süresince , montajın tüm aşamalarında , üretim
akışını satış hızıyla dengede tutmak üzere
tam zamanında bir araya getirilmesinin anahtarıdır.Eğer her
proses elindekini takt süresine uygun olarak yaparsa üretim kesin olarak
ihtiyaç duyulduğu zamanda ve ihtiyaç duyulduğu kadar olacaktır.Takt
süresine uygun olarak üretim yapılması tüm üretimin son montaj
prosesine uygun olmasını sağlar.Eğer her 60 saniyede bir
montaj hattından bir bitmiş ürün çıkıyorsa bütün bir
arabanın her bir parçasının üretildiği aralar da tam 60
saniye olmalıdır. JIDOKA-OTONOMASYON Tam
zamanında üretimden sonra Toyotadaki ikinci değişmez kural
JIDOKA'dır . Jıdoka , ingilizce'de karşılığı
otonomasyon olan bir kelimedir.Otonomasyon , bir ölçüde otonomasyon olgusunu
taşıyan ancak sadece tezgahlarla sınırlı kalmayıp
, el işçiliği süreçleri ve operasyonlarını da içeren bir
kavramdır.Her iki durumda da otonomasyon üretim hatalarını bulma
ve düzeltmeye yönelik bir tekniktir.Otonomasyon tekniği her zaman aşağıda
belirtieln iki temel mekanizmayı içerir: 1-Üretim
hatalarını bulmaya yönelik 2-Üretim
hatalarının saptanması halinde , üretim hattı ya da tezgahın
otomatik olarak durmasını sağlayan bir mekanizma. Toyota
sisteminde otonomasyon halinde kalite kontrol fonksiyonunu içeren bir
tekniktir.Çünkü otonomasyon üretim hattından hatalı parçaların
geçmesini kesinlikle engellemektedir.Bir üretim hatasıyla karşılandığında
üretim hattının durması , probleme anında müdahale
edilmesini , düzeltici önlemlerin alınmasını ve benzer hataların
tekrarının önlenmesini sağlayacaktır. Jidoka'nın
aşağıda belirtilen yararları vardır: 1-Kusurların
geçip gitmesini önler 2-Makinaların
çalışamaz hale gelmelerini önlerler. 3-Yönetimin
anlamını değiştirirler.Hatalar otomatik olarak durdurulduğundan
, tam gün çalışan kontrolcülere gerek kalmaz.Birkaç makinayı
birden idare etmek ve üretkenlik artışları mümkün hale gelir. 4-Sorunlar
açıkca tanımlanabildiğinden , Kaizen uygulanabilir ; örneğin
arızanın tekrarlanmasının kolaylıkla önüne geçilir ,
düzenli araç gereç operasyonlarına ve tutarı kaliteye doğrudan
katkıda bulunulur. Jıdoka'nın
bir örneği "sabit pozisyon stop sistemi"'dir.Eğer bir işçi
montaj bandında çalışma sırasında herhangi bir
anormallikle karşılaşırsa , başının üzerindeki
bir ipi çeker.Bu büyük bir elektrikli tabela olan ANDON'u yakar ve takım
liderine bir sorun olduğunu haber verir.Bant , tam bir işin sonunu
belirten bir sabit pozisyona ulaşana kadar ilerlemeye devam eder ve burada
durur.Andon 'u gördükten sonra olay yerine gelen takım lideri sorunun düzeltilmesine
yardımcı olurlar ve bandın durmasını engelleyen ya da
durmuşsa yeniden harekete geçiren tepedeki başka bir ipi çeker.Andon
tabelası EK --- da verilmiştir. Genellikle
andonlar üzerinde üretim hattının değişik durumlarını
gösterecek şekilde farklı renkte ışıklar kullanılmaktadır.Andon
tahtalarında çoğunlukla kullanılan renk kodları ve bunların
anlamları şöyledir: Kırmızı:Tezgah
arızası Beyaz:Belirlenen
üretim miktarına ulaşıldığı için üretimin
sonuna gelinmesi Yeşil:Malzeme
yetersizliği nedeniyle iş durması Mavi:Hatalı
parça Sarı:Hazırlık
operasyonu bekleniyor. Bir
takım lideinin ya da bakımcının gecikmeye neden olan tezgahın
başına gitmesiyle andon üzerindeki tüm ışıklar söndürülür. Başka
bir örnek de çalışanlara kendi kendilerinin hata yapmalarını
önlemede yardımcı olan yanılmaz mekanizmaların , POKAYOKE ,
kullanılmasıdır.Yanılmaz mekanizmalar kusurların geçmesine
engel olurlar ve özellikle yanlış parçayı seçmek, ya da bir
parçayı yanlış monte etmek gibi, işçinin kolaylıkla
hata yapabileceği proseslerde kullanılırlar. Bu
aktivitelerin hepsi için önemli olan görsel kontrol kavramıdır.
İş operasyonlarının durumu, fabrikadaki herhangi biri için
bir bakışta belli olmalıdır. Andon ve diğer görülüp
duyulabilen hata bildirme aletleri basit görsel kontrolu mümkün hale getiren
araçlardır. SİSTEMİ
DESTEKLEYEN UNSURLAR Standardize
çalışma ve kaizen insanların TPS'yi işler hale getirmek için
kullandıkları yollardır. Tüm sistemin en önemli öğesi
insanlardır. şin içindeki herkesin desteği olmadan sistemin hiçbir
bölümü çalışmaz. Parça tedarikindeki kanban metodu ne kadar
zekice olursa olsun, çalışanlar kurallara uymazlarsa tüm üretim
kontrol sistemi çökecektir. Sistemi günlük olarak işleten standardize
çalışmadır. Her işin ayrıntılarının
kesin bir dökümü yapılarak her işin her sefer aynı şekilde
yapılması sağlanır. Yanlız,
personel desteği ve katılımı burada sona ermez; genelde tam
burada başlar. Personelden yanlızca aynı işi sonsuza kadar
aynı şekilde yapmaları değil, kendi işlerini sürekli
olarak yeniden tasarlamaları ve bu olanağa sahip olmaktan gurur
duymaları beklenmektedir. Gerçekten de, sistemin gözden geçirilen tüm yönleri
buradan, çalışanların kendi işlerini geliştirmelerinden
kaynaklanır. |